11 Ocak 2009 Pazar

TAHTA BAVULDA SAKLI YÜREĞİM

Penceresi yeşile açılan.
Her daim yağmur damlalarının sesinde uykuya dalmanın 
O eşsiz huzurunu yaşadığım evimizde
Gençliğe adım atan çocukluğumdan kalan
Büyüdüğümde yaralarımı sakladığım
Dedemin dedesinden yadigâr tahta bir bavulda
Tavan arasında  saklanmaktan yorulmuş anılar.
Dere kenarında uçuşan kelebekler
Bir kalıp sabunla cıvıldaşan sesimin yankısında raks ederken
Babaannemin "akşam oldu haydi eve gelin" dediği günlerin
Dedemin çattığı kaşının altında eziliveren gülme krizinin
Şehir merkezinden yola koyulunca 
Başka memleket çocuklarının dayanamayacağı kadar engebeli yollarda
Güle oynaya yukarılara daha da yukarılara çıkıyor olmanın
Köye vardığımızda ilk evin önünde duraklama nedenimizin 
Yıllar çizgilerini çok çabuk derinleştirse de
Dillere destan güzelliğini unutmamıştır kimse
İpek halamla kucaklaşmak için olduğunu bilmenin
Mehmet enişteme gülümsemenin eşliğinde
Devam ederken yola
"Anlat hele ben dinlerim" diyen köy sakinlerine
Heyecanla anlattığım tüm hikayelerin
Koynunda uyudum bugün.
Duyduğum gürültülerin sesiyle gözlerimi açtığımda
Kaybolmasın diye sevdiklerim.
Yüreğimi sakladım onların yanına.
Dedemi, babaannemi, halamı, eniştemi
Çocuk hikayelerimde saklı aydınlık geleceğimi.
Tekrar kilitledim.
Cilası eskimiş, kulpu kırılmış
Dedemin dedesinden yadigâr tahta bavul içerisine.

2 yorum:

Unknown dedi ki...

selam fatma çok güzel ezgilerin var duyguların su kadar berrak yüreğine sağlık

Unknown dedi ki...
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.