8 Mayıs 2009 Cuma

BİR VAPUR İSKELESİ ÖNÜ HİKAYESİ

Kimsenin elinde değildi.
Oyuncaklar saklanmıştı kutusuna.
Öyle ağlamakla işi olmazdı.
Ya gülerdi deli,zehir bakışında kıvrımlarla,
Ya susardı feryad figan.
Bir akşamüstü,yaza merhaba telaşında
Sakin,sorgusuz adımlar attık.
Ve kıyametin taşını oynattık yerinden.
Usulca.

Bir vapur iskelesi,ufak,gösterişsiz.
Ama açılıyor onun da kapısı nihayet aynı denize.
İçinde sorular dolu iki kayık,
Niyetçinin önünde.

Pamuk şekeri ellerimde
Pamuk.
Pembe.
Kiraz düşmüş dudaklarıma,
O öyle söyledi.
İnandım bende.

Hiç yorum yok: