29 Nisan 2009 Çarşamba

PENCEREMDE AŞK

Hep aynı saatte geliyorlar.
Önce aralarında çekinik bir mesafe.
Dudaklarını okumaya çalışıyorum.
Hayranlığım büyüyor.
Duvarında yazılar karşı binanın.
Yazın habercisi yaprakların
Üst yoldan gürültüyle geçen arabaların eşliğinde
Ben yığılan bulaşıkları arkamda bırakarak onları izlerken
Yaklaşıyorlar birbirlerine.
Etrafa göz atıyorum onlardan habersiz.
Olur da biri çıkıp bu aşka sınırlar koymaya çalışır diye
Ödüm kopuyor.
Evimin dağınıklığına takılıyorum ara sıra
Sonra boş ver diyorum.
Şimdi başka bir yerdeyiz.
Ne kirli sularda ne  yalan sözlerde kaybolan aklığımızı düşünmenin
Ne de akşamdan kalma dağınıklığa düzen bulma gayretiyle
Bu aşkı perdelemenin zamanı.
Birileri aciziyetlerinde öldürürken aşkı
Yeniden doğuşunu seyrediyorum ben.
İçimde solgun yapraklar uçuşuyor dallara
Tepesi karlı yürek kumsala dönüşüyor.
Kocaman hayatım küçülüyor gitgide
İrkilip kabusumdan düşüyorum aşklarının içine.
Henüz mastırını yapmamış
Galiba gelecek kaygısı da taşımıyor.
Onlar geçinip gidiyorlar kendi evlerinde.
Kız çocuklarından bahsediyor neşeyle
Oğlan ona nasıl sahip çıkacağından.
Gözlerim doluyor belli belirsiz.
Utangaçlığım ele geçiriyor yaralarımı.
Kendi hikayemi iliştirmeye çalışıyorum kıyısından köşesinden.
Olmuyor.
Çünkü evimin önünde aşk liseye gidiyor.
En güzel şarkıları çalıyorum.
Duymalarını sağlamak için aralıyorum balkonun kapısını.
Gülümsüyorlar.
Gülüyorum.
Bu aşka hizmet etmenin verdiği huzurla 
Alıyorum boş saksımı camın önünden.
Hadi diyorum.
Ağla.
Gitme vakti geliyor aşkın buradan.
El sallıyorum. İki öpücük konuyor yüreğime.
Yarın yeniden diyorum.
Gözlerimin önünde aşk liseye gidiyor.
Aşk hep liseye gitsin istiyorum.

Hiç yorum yok: