21 Ekim 2008 Salı

ALDANIŞIM

Bugün saklambaç oynayan çocukları izledim usulca onlar varlığımdan habersiz. 
Sabahın körü dediğim bir vakitte sanki günün diğer saatleri çok yoğunmuşlar gibi oyuna koyulmuşlar. Ben tembel yanımı kendine getirmeye çalışırken onlar nasıl da neşeliydi yerinde durmaz tavırlarıyla. Giyinmek çok vaktimi aldı. Yorucu değil ama oyalayıcı. Ve aynada yüzüm biraz yaşlanmış gibiydi. Kimine göre başındayım. Daha çok yolum var yürümem gereken. Oysa ben geldiğim yolu bile zor aşmışken bunu bilmek beni deli ediyor. Her zamanki gibi otobüse bindim. Şoföre sinirlendim ve işte iş yerindeyim. Sabah toplantıları, klasik çay faslı ve yapmam gerekenler. Tüm siteleri dolaşıp fikir edinmeli bugün de. Yeni bir sayfa oluşturmalı ama nasıl? Neyse kendi sorularıma veremediğim cevapları bekletiyorum hâlâ bir köşede. Sen geldin aklıma nasıl düşüneceğimi şaşırdığım. Hani bir yanı hep eksik kalan, ne olmuşsa olmuş yazanı ölmüş dediğimiz geçmişte saklı herhangi bir şey gibi. Bak işte kış geldi. Yaza daha çok var. Bitirmeden bu mevsimi hayalini kurmaya başladığım sen yazın gelecek misin? Ya bu kış sensiz mi geçecek? Ya ömrümün geri kalan yazları ve kışları ne olacak? Yoksun. Neden varlığını bilmediğim sana özlemim, yaşama isteğim? Hadi unuttum diyelim seni beni özlemez mi hiç deli yüreğin? Aklına gelmez miyim? Öyle olmalı. Bu yokluğun bize senden armağan olduğunu ikimiz de biliyoruz. Sen! Bana yokluğunu veren. Varlığımı daha arama yanında. O çoktan küstü sana. Bir duruşuna bir bakışım, bir gülüşüne bir gözyaşım, bir sana bin bana aldanışım! Küçücük günlerde  kocaman umutlarım orada mısın? Yalan bir güneş var penceremde, yalan bir gülüş dudağımda, yalan bir söz dilimde, yalan bir aşk yüreğimde. Ne kadar taşımalı sence? Cesaretsiz adımlarım yolundan döndü işte. Hiç bakmaz mısın olduğum yere? Görmez misin diğer gelenlerden benim gidişimi? Ya bir gün görmek isterse yüreğin nereden bulursun beni? Kırgınlıklarım geri getirir mi düşlerimi? Efkâr mı bunun adı yoksa hasret mi? Efkârım hasretimden mi? İkisinin bileşimi yüreğime ağır değil mi? Kim çek dedi bana öyle mi? İçimde Tazmania 'dan daha yaramaz Safinaz'dan daha vurdumduymaz Tom kadar inatçı Jerry kadar zeki Road Runner kadar hızlı Tweety kadar sevimli bir duygu var sana beslediğim. Bilge Şirine Şirinler Ülkesi' ni terk ediyor sevdiğim hoşça kal. Barney'le Betty olamadık. 

GİDECEĞİM AMA BEN

Armağansın gönlüme başka gönüllerden arttığınca.
Yitik kelimelerle dışarı çıkınca sevdiğim son baharsın.
Gördüğüm hayattır gözlerinin içinde.
Derin yalnızlıklardan geldim olduğun yere.
Minik tebessümlerine ortak oldum. 
Güldüm samimiyetle.
Eline uzanışım yersiz değildir.
Kokuna sarılışım değil boşuna.
Akşamsa akşam sabahsa sabah yanında.
Kırıldım da elbet şu kısacık zamanda.
Sana değil aslında hep bana.
Farklı yerlerden geliyorduk ama düşmüştük aynı boşluğa.
Ve ben çıkmak için tutundum sana.
Diyorsun ya "gideceğim ama ben"
Kalacağını hiç düşünmedim zaten.

19 Ekim 2008 Pazar

ADI YOK

Düşmemişti senden önce gönlüme
Alaturka sevdalarla geçirdiğim ömrüme
Aşk.
Değmemişti kimsenin
Seni sevdiğimden beri elleri ellerime.
Yersiz korkularımla seni beklemekteyim.
Kaybolmuş ismim isminin gölgesinde.
Diğerleri gibi değilim.
Dediğin gibi  inandım söylediğin her söze.
Yarıda kalmış bütün senaryolarım.
Sonunu izlemekten korktuğum filimler gibisin.
Radyoda dinlediğim şarkıların içinde anlatılan hep sensin.
Hadi bunu bana o söylesin dediğimde gülenlerin hayretindesin.
Seni sevdim.
Yorgun düşmüş hayatına tutuldu hislerim.
Sağanak yağmurlar gibi birden geldin.
Derin yalnızlıklarımın kuytusunda
Adını koyamadığım kahramanımsın.
İçimden, benden, gizimsin.
Seni sevdim.
Aşkın altında, üstünde tüm sevmelerin.
Gülümsemelerimle maskeledim kıskançlıklarımı.
Beni kıskandığını söylediğinde hayretle sevindim.
Seninle anlamlı kıldım hayatı.
Sana rüyalar gördüm, sana irkildim.
Sen şimdi uzakta başka bir şehirde 
Başka bir gönülde bilirim eğlenmektesin.
Gönlüm biliyor gerçeği.
Ben senin gelişine kurulmuş saatlerimle beklemekteyim.
Ya gelmezsen diye tetikte duran korkularıma söz geçirmek mümkün mü dersin?
Sen şimdi o yerde başka biriyle, benden çok ötede.
Ben şimdi burada seni düşlemekte ve gerçeğe küsmekteyim
Gelirsin bilirim.
Ama gelip te sever misin emin değilim.

17 Ekim 2008 Cuma

KİRAZ BAHÇESİ

Oradaydın.
Eğilmiş saklanıyordun gözlerimden.
Sürekli beni beklediğin halde geldiğimde kaçıyordun.
Biliyordum.
En güzellerini bana saklardın topladığın kirazların.
Ve ağaca çıkmamı istemiyordun.
Ha düştü ha düşecek kaygısı tuhaflaştırıyordu seni.
Hep ürkek bakıyordun arsız gözlerime.
Nedensiz küsüyordun.
Hadi barışalım dediğimde anlıyordum
İçinde bizi kutsallaştırıyordun.
Çıplak ayak dolaşmaktan hoşlanıyordum ben.
Sen her yere dikkatle bakıyordun.
"Bu kız öldürecek beni" diye mırıldanırken duydum seni kiraz bahçesinde.
Bu bahar çiçeklerini açarken göremediğim ağaçların
Meyvelerine ellerimi uzatırken ben senden seni çalmışım fark edemedim.
Seni orada bıraktım.
Ben kendime gelemedim.
Lütfen bekleme artık.
Bitti mevsim.
Ben kiraz bahçesinde sevdiğin o kız değilim.


15 Ekim 2008 Çarşamba

BİTİM ÇİÇEĞİ

Balıkçının oltasına takıldı umutlarım.
Denizin dibinde yitirilen duyguları ararken
Bir el çekiverdi yeryüzüne.
Ayrı kalma korkusu ve hüzün kokusuyla dolu denizler.
Yosunlar.
Gözlerin de orada kaldı.
Ellerin suların akıntısına avuç açacak artık.
Birlikte olmak yok.
Birlikte ağlamak, gülmek.
Bitiyor her şey an geçmesin.
Kargaşaların yarattığı fırtınalarda.
Benden geriye kalan, bitirilen yaşam.
Senin dünyanda denizlerde açan bitim çiçeği
Gözyaşlarım yanında hiç kalır.
Serseri balıkçı.
Serseri yâr.
Ağlıyor denizler diyar diyar.

12 Ekim 2008 Pazar

FATMA

Bugün ben son kez içimde taşıdım seni yalnızlığım.
Fark ettin mi?
Terk etmeyeceğim dediğin yüreğim seni terk etti.
Umutsuz dalgınlıklar bitti bugün.
Yarın diye diye başladım güne.
Fark ettin mi yüreğim?
Başardık işte bitirdik mutsuzluğu.
Bugün doğduk.
Bugün çok mutlu olduk.

11 Ekim 2008 Cumartesi

GİTME

Gülüşünde saklı hayata sarılmalarım.
Nedensiz sevmenin eşiğinde
Nedeni bir dünya gerçekten hayale yolculuğumsun.
Dünya  içine düştüğümden beri
Beni sancılara salan.
Seni karşıma çıkaran.
Geldiğim yerden uzakta.
Gülüşünde hayatın bütün tatları
Baharatları gizli.
Seninle ben olmak.
Beni anlamlı kılan sen olmak.
Kandıran kalbimin çocukluğunda seninle
Aklıma geleni yazdım yine.
Noktası virgülü olmadan.
Şimdi ünlem kullanmak istiyorum.
Gitme!

8 Ekim 2008 Çarşamba

MESAFE

Zamanı sensiz gerilere atarken
Yol alıyorken yenilere
Takılıp kalıyorum adına.
İmkansız kılan varlığını benim dünyama
Yasaklayan yaralanmalardan kurtulup  sana gelmek.
Olsan burada diye başlayan cümlelerimi sensizliğimde düşler tamamlıyor.
Dönüyorum yanıma sen sandığım başkası
Başka türlü bakıyor pişmanlığıma.
Bitiremezken kendimle kavgalarımı 
Sensizliğe saplanıp kaldım ya acıtıyor canımı.
Neden bu kadar uzaksın?
Neden ben sana yakın değilim?
Gelmeye çalışsam sana varabilecek miyim?
Gönlümde olanı senden alabilecek miyim?
Uzağım.
Yine peş peşe içiyorum sigaraları.
Çay istiyorum; demli, sıcak.
Seni hatırlatan duygularla yudumlanacak.
O açık çay içiyor ve gülüyor olur olmaz her şeye.
Yazık diyorum içimden sen olmaya çalışan sen olamayan herkese.
Kırgın aşklar oyunu oynuyorum.
Körebe oynar gibi.
Onlar bilmiyor gözlerimi açtığımda seni görmek istediğimi.
Bende görmüyorum onları.
Seni yakalamak varken uğraşmaya değer mi?
Uzaksın işte.
Akşam serinliğinde tenime ortaksın.
Sana uyuyup sana uyanan gönülde
Aklımda kalan tek aşksın.











2 Ekim 2008 Perşembe

BAYRAM

Birlikte gülmenin değerini anlatmak zor. Birimizin karası varken diğerimizin pembelerine sarılmak için gerek yok davete. En minik yürekten en büyüğüne hep benzer heyecan. Kapı arkası konuşmalarımızın ayyuka çıktığı, kahkahalarımızın gürültüsünde bol sarılmalı bir bayramdı. İçimizdeki coşkunun yansıdığı gözlerimizde biriken uykusuzluğa rağmen sabahı bulan birlikteliğimizde hep olduğu gibi sevgi vardı. Yarınlarda daha da büyüyerek çoğalacağımızı biliyorum. Yeni gülüşler ekleyeceğiz hayatlarımıza. Bazen de yaşlar olacak elbet ama biz hep bir arada olacağız. Yeni gelenlere sarılarak eskimeyen birlikteliğimize yeni heyecanlar katacağız. Hayatıma kattığınız anlamı, samimiyetinizi, gülümsemenizi, küsmenizi, sarılmanızı, aşık olmanızı seviyorum kuzenlerim. İyi ki varsınız.