20 Temmuz 2010 Salı

UMUT

Sahilin birbirine karışmış kokuları ayırıyor bizi,
Kaldırımına oturmuş sevdalıları ayrılığımızla büyüyor.
Mısır koçanlarının buzhane bayatlığına diş bilerken açlığım,
Gözlerim takılıyor adımlarına.

Bu ne kaçış, bu ne hız, benden öteye düşmek için?
Oynaşıp durduğun yaran, tek aşk kırıntısı,
Tek ben, sende kalan.

İnkarın tahtına bağdaş kurup oturmuşsa ,
Yabancı,yalancı, ipe sapa gelmez aşk sanrıların.
Onların da gelir elbet sonu,sallanır,yıkılır,acıtır,bitti sandığın.
Benim derdim yokluğuna ateş yakmak,
Dikkat çekmek, varlığının gezindiği yerleri bildiğime.

Yok mu,diyeyim?
-Unutmuş değdiğim her yeri-
Aklının esaretinde beyaz bayrak çekerken gönlün,
Al sana en çabuk unutma hikayesi diye bir not mu bırakayım?

Kimseye yar olamayacak bir ben,
Benden kaçmak için çırpınıp duran sen.
Bırak artık çocukluğu,
Oyalanman sürecek ömür boyu.

2 yorum:

S.HazaL dedi ki...

=| Etkileyici...

Sonunda buldum uzun uğraşlar sonunda bu bloğu... :)

Fatma FINDIK dedi ki...

Teşekkür ederim.
Sevgiler.