Eylül dolanıyor penceremin önünde
Kırmızı güller dikmek için yüreğine
Gülüşünü doldurup ceplerime yola çıkıyorum.
Yorulursun değmez diyorlar.
Nasıl yani?
Sen özlersin ama o?
Özlediğimde ziline basıp kaçarım
Kapısının önünde seksek oynarım
İp atlarım
Uğur böcekleriyle şarkılar söylerim
Oyalanacak bir şeyler bulurum yani diyorum
İnanmıyorlar
Gülüşünü ceplerime doldurduğuma inanmadıkları gibi
Kıkır kıkır gülüyorlar arkamdan bin fısıltı
Bir de duysalar yüz yıldır beni sevdiğini, yolumu gözlediğini...
Buruş buruş kırış kırış diye dalga geçiyorlar yüreğinle
Yalan yanlış hikayeler uyduruyorlar
Yorulursun, savrulursun, kahrolursun değmez diyorlar
Seni bilmiyorlar
Sensizliği bilmiyorlar
Bir tutturmuşlar ayrılık
Kokundan haberleri yok haberleri yok nasıl ayrıldık.