18 Ağustos 2010 Çarşamba

YENİDEN BAŞLAR HAYAT

Yanılabilir insan.
Kıymetsizsin diyor diye biri yok pahasına satmamalı düşleri.
Gözünü umuda dikmeli biraz da hep aynı olacak değil ya manzara.
İnanmalı yine de herkese küsmemeli.
Yeniden başlayan her gün gibi
Yeniden bir şans vermeli kendine.
Yanılabilir insan.
On beşlik düşlerde kanayabilir yüreği.
İnandığı için yitirebilir çoğu şeyi
Ama yitirmemeli masumiyetini.
Yanılabilir insan.
Benim yanıldığım gibi.

16 Ağustos 2010 Pazartesi

YEDİVEREN DÜŞÜNDEN "GERÇEĞE"

Vazgeçtim.
Sensiz İstanbul akşamlarında yolculuk telaşında gözlerimi ıslatan şarlatanlardan.
Dilime doluşup duruyorken en belalı sözcükler.
Adam akıllı yalnız kalmayı bile beceremediğim ayları
Ardından boş şişeler gibi devirip dururken.
İçimin zehrinden, sana kan kusturan bir ayrılık armağan ettiğim güne
Tükürüp duruyorum her günah sevişmede.

Eller bilmez kıymetini dediğin anlar çoğalıyor.
Anlamını yeni öğrendiğim bir sözcüğün altında azalıyorum ben.
Koşarak gittiğim dost muhabbetlerinden sensizliğime düşman ayrılıyorum.
Öyle ya kaç zaman oldu. Değişti mevsimler.
Bilmediğim topraklarda yediveren hayalinde can acıtan gerçekleri suluyorum.

Sokaklar geçiyorum ardından.
Denize sevdalı gözlerinde demleniyor rüyalar.
Her sabah yokluğun doğuyor üzerime
Her akşam sensizlik çöküyor şehrime.
Tren camlarından izliyorum seni.
Ve beni en sevdiğin yerde alıyorum öldürücü darbeyi.

Övünebileceğim bir şey kalmıyor bana ait.
Kirli sayılıyor ak dediklerin.
Karama sarılıyorum daha sıkı, daha sıcak.
Söz sevdiğim bu oyun da son bulacak.