12 Ekim 2023 Perşembe

DOĞUM GÜNÜ

En narin yanısın sen yüzümün

En uçsuz bucaksız yanı üstelik

Bi 'dolu aşksın bi'dolu neşe 

Salkım saçak ortaya da dökülünce 

İyi ki doğdun sen gülüşüm

En narin yanısın sen yüzümün.

9 Mart 2023 Perşembe

HAYAL

Bugün seni seyrettim uzun uzun.

Öylece baktım kıyılarına.


Yürüdüm de yürüdüm. 

Çakıl taşlarının gıcırtısı eşliğinde başladım mırıldanmaya

Hayallere daldım.

Sonra ayakkabılarımı çıkardım. 

Üşütür müyüm acaba diye bir an düşünsem de 

Önce kumsalına ardından serin suyuna adımımı attım. 

İçim titredi kabul.

Bir iki zıplar gibi oldum ama alıştım. 

Biraz da böyle yürüyeyim dedim.

İki ileri üç geri ya da en fazla üç ileri bir geri 

Keşke sudan bu kadar korkmasaydım. 

Keşke yüzmeyi bilseydim.

Ne çok kulaç atardım kim bilir diye geçirdim içimden.

Ufkuna baktım .Nasıl güzel.

Gözlerimi kapattım. 

Yüzdüğümü düşündüm.

Yüzdüm yüzdüm. 

Yorulmak nedir bilmeden,bıkmadan.

Her kulaçta tarifsiz bir hazla ,heyecanla ,aşkla 

Martıların da bu anı bekliyormuş gibi  eşlik ettiler bana 

Yarıştık onlarla 

Kıyıya dönmemek üzere , sonsuzluğa

O kadar çok yüzünce acıktık  tabi 

Hemen dedi martılarından biri bekleyin beni 

Gitti bir kanat dolusu simit getirdi bize 

Vapurlarından  öyle çok simit atılıyormuş ki hiç aç kalmayız dedi 

Afiyetle yedik.

Ne yalan söyleyeyim. Bu simit denen şey bir harika 

Biliyor musun ? 

Balıklarınla da arkadaş olduk.Çok sevdik birbirimizi.

Yalnız  birkaç tanesi biraz mızıkçı çıktı.

Biraz da huysuz kimisi 

Ama sevdik birbirimizi 

Yemekti , oyundu , sohbetti derken

Nasıl geçti saatler anlamadık 

Bir deniz anası çok güldürdü bizi 

İki kıraçanın arasını yaptık 

Bir yunus  şarkılar söylerken delice dans etti ıstakozlar

Bu kadar yeter dedim.Kıyıya dönmeliyim.

Hayır dediler hep birlikte , kal bizimle

Hem bir bilsen dedi biri  nasıl güzel oluyor burada akşamlar 

Yıldızları anlattı bir diğeri  coşkuyla 

Yok neymiş kocaman gözleri varmış yıldızların 

Çok ta güzel gülüyorlarmış üstelik 

Biraz kikirdekler dedi araya girdi bir  uskumru 

Olsun derken bir diğeri 

Akşam çöktü üstümüze usulca

Saçlarıma doluştu yakamozlar 

Ay bir öpücük kondurdu yanağıma

Bir tatlı yel tuttu ellerimden ,

Kıvrıldık olduğumuz yere ,sarıldık uyuduk kırlangıçlarla.


Bugün seni seyrettim uzun uzun.

Bıraktım kendimi sonsuzluğuna.

6 Mart 2023 Pazartesi

İNSAN TERKETME BENİ

 İyi olmaya ihtiyacımız var.

İnsanın insana, toprağa, kediye, kuşa, yağmura ,çiçeğe, güneşe ,yıldıza ,karıncalara ihtiyacı var. İnsanın İyi olmaya , iyilik olmaya , iyilik görmeye ihtiyacı var.

Yaslayıp başımızı huzurlarımıza bir oh çekmeyi beklerken çek çek bitmiyor eyvahlarımız . Uçsuz bucaksız maviler düşlerken zifiride  bulunca kendimizi sabrımız sinemize sığmıyor. Zihnimiz dağınık, yorgun.  Kalbimiz yasta.  Ruhumuz varla yok arasında ne uçabiliyor ne konabiliyor. Ne ağlamaya ne gülmeye ... Dermanımız yok.

Sanki elinde sopası bekleşip duruyor kederlerimiz. Sanki onsuz yaşanmaz oldu.Sanki gülersek kahrımız ipimizi çekmeye hazır. Ağlarsak dinemiyoruz. Kafa tutsak ? Hangi birine? Kızsak, küfretsek, sarhoş olsak? Unutmak için, umutlanmak için uyusak ?Yürek dolusu kaybettiklerimize, ağız dolusu sustuklarımıza, yaşam dolusu ölümlerimize çare olur mu?

 Sarılmış gibi yapmakla sarılmak aynı şey mi? Sarılmayı hayal etmek çok büyük bir keder değil mi? Gülüşünü ,nazını niyazını ,kokusunu, ellerini, bakışını özlemek biter mi? Hadi git şurdan dediğimizde öcü mü bu hasret dediğin, gider mi? Saksılar çiçeksiz , ağaçlar meyvesiz ,evler insansız, insanlar evsiz, aşklar vuslatsız, vuslatlar çaresiz. Anneler bebeksiz, bebekler annesiz , bu ah biter mi ?

İyi olmaya ihtiyacımız var.

Denizlere, arılara, gelin duvaklarına ,kedilere, kuşlara ,papatyalara , sahillere, kırlara, vapurlara, kelebeklere, güvenmeye, ellerimizin  sımsıkı tutulmasına, ha gayret ben varım diyen dostlara, sabıra, sükunete, bağır çağır ağlamaya, durulmaya, çağlamaya ,insan olmaya ihtiyacımız var.İnsanın insana ihtiyacı var.

İnsanlığım terketme beni.

İnsan terketme beni.

 



29 Ocak 2023 Pazar

ERGUVAN

 Ilık sularda geziniyor bedenim.

Koyu ,  yeşil yaprakları çoğalıyor.

Derinden , yokuşunu aşmak üzere bir ses

Aşk şarkısını mırıldanıyor. 

Ha gayret , biraz ötesi papatya bahçeleri

Işık ışık güneş 

La la biraz sol ve mi 

Bekle.

Yavaş yavaş arınıyor bedenim.

Düşüyor omuzlarımdan zakkum ağaçları

Soluyor gözlerime kök salmış nergisler.

Elimde avucumda bir kül yığını sevişmeler.

Tutamam nefesimi ,  nefesimde kasırgalar.

Toza karışmış anılarda 

Dili tutulmuş  , vazgeçmiş  , yenilmiş bir savaşçı adam.

Biraz sancılı,  biraz sancı 

Bekle.

Yüzyıllık uykusundan uyanıyor bedenim. 

Çiçek çiçek erguvan , kokum yayılıyor ortalığa 

Kirazlanıyor dallarım. 

Ben bin bahar , frezyalar açıyorum.

Durmuyor , taşıyor göğsümden 

Güneşe göz kırpıyor mimozalar.

Bekle.

Nihayet çağlıyor bedenim ,  karışıyor denizlere

Kalbim tan yeri kırıyor kilitleri ,ardına kadar açılıyor kapılar.

Do do biraz si ve fa

Dön bir bak nasıl güzel gardenyalar.

Uğurluyoruz seni sonsuza kadar.

Bekleme.