22 Ağustos 2014 Cuma

GÜNAHIM

Küfretmek günahtı değil mi?
Şimdi gidip gözlerine söveceğim.

Günahım.
Sonra defalarca ölmek  diye bir şey yoktur.
İki kere sevmek gibi.
Kabul kan kusmak vardır.Tadı şerbete benzer içmesini bilene.
Ben duamı ettim ve sen beni duymadın Tanrım demek,bildiğin aptallıktır.
Bin beş yüz yıl geçse aradan bir bok değişmez.
Kokun bağımlılıktır.

Merdiven dayayıp en fazla tavan arasına çıkılır.
Topuklu papuçlar her kadının ayağını acıtır ve kim ister ki sevdiğinden ayrı düşmeyi?
İş dönüşü komşular birer tabak yemekle kapımı zorluyor.
Filler asmıştım mutfağa,şu bereket rivayetleri doğru sanırım.
Bir de ismin silinmiş bilekliğimden.Adi kalemle yazılmış belli.
Yoksa, kaderimden silinmiş olamazsın değil mi?

Dur ,acele etme unutmak için.
Sana ağlıyorum diyorum.
Sesimi kimseye duyurmadan.
Kahrolsun savaşı destekleyen bütün piçler.
Anneme  senden bahsettiğim günler geride kaldı.
Her gün bir ayrılık,nasıl olursa olsun kötü.
Kalbim çokça kırılıyor.Yokluğunu çek al üzerimden.
Bu yüzyıl bana hiç iyi gelmedi.
Sahi,küfretmek günahtı değil mi?

Hala el  yordamıyla odamı bulmaya çalıştığım doğrudur.
Uzun zamadır kalbimin sesine kulak vermediğim de.
Gece ile aramı düzelttiğim için olsa gerek,iyice havalardayım bu ara.
Sonu hüsran sevdiğim sevdiğinin.
Ruhunu kemiren fareler tokundan patlamış mıdır?
Tutamayıp kendimi özledim diyeceğim de çekiniyorum.
Sonra fena halde aşk kokuyor ortalık,gelen geçen seni soruyor.
Kibar oluyorum,kadın oluyorum,aşk oluyorum.
Kaderin işine gelmiyor.

Şimdi gidip gözlerine söveceğim.
Nasılsa yoksun.